Kayıtlar

GUEST

Resim
It is not a piece of cake to say goodbye to someone who is in a  good relationship  with you. I am in a good relationship with the World. How often do you invite a guest in your home? Once in a week  or once in a month?    If we looked more deeply for the guest experience, host and guest could have unforgettable memories each other. I mean sharing emotions, sharing stories, sharing fun, sharing victory, sharing failure, sharing laugh, sharing dram, sharing experience…These are unforgettable memories that make people think that life is worth to live.  Why I emphasize guest experience above? Because “We are guest on the planet .”  You should remind yourself, after you should remind other people who are in the world. " We are just guests in the world". There is critical point that even the world is hospitable for humanity, however humanity behaves rudely to the world. These rude behaviors ar...

İçe Dönüş: Bir “Aşk” Meselesi

Resim
Hitabım, aşkın her halini yaşayanlara… “Aşk hiç biter mi?” demiş bir şarkısında Ezgi’nin Günlüğü. Sahi, aşk hiç biter mi? Kalmaz mı bir sokakta, bir deniz kıyısında? Ufak bir notta veyahut satırlarca yazılmış bir mektupta? Hem sonra, hissedilmiş duygular baki değil midir evrende? Aranızdan cümlelerimi okuyan biri ya da birileri, katılmıyor olabilir sözlerime şu an. O halde şöyle devam edeyim; yaşanılanı, hiç yaşanmamış gibi silebilir misiniz tüm hafızalarınızdan? Değil midir ki nefes aldığımız müddetçe hissettiğimiz tüm duygular, bu ister aşk olsun, ister nefret ya da korku, bizimle baki? Hatta daha da acısını söyleyeyim mi size? Siz ya da bu evren sonsuza dek yok olsanız da zamanın belirli bir diliminde, belirli bir periyotta ve belirli bir alanda yaşanılmış veya hissedilen acı tatlı her bir duygunun da yok olup gidebileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu, tıpkı sizin ve evrenin bir zamanlar var olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği gibi o duyguların da bir zamanlar yaşanmış o...

Dünya'nın Misafirleri

Resim
Yaşamınızda size iyi davranan insanlardan ayrılmak veya vedalaşmak kolay değildir. Hızlı bir soru ile başlayalım. Evinizde insanları misafir etme alışkanlığınız var mı? Genel olarak misafirlik süreci , misafir eden kişi ve misafir olan kişi için hafızalarda uzun yıllar tatlı tebessümlere yol açabilir. Bu tatlı tebessümler de hayatı yaşadığımızı hissettiren faktörlerdendir. Zaten bu dünya da misafir olduğumuz gerçeği bize bu hayatı yaşatan sebeplerden biri değil midir?   Evi paylaşmak, yemeği paylaşmak,eğlenceyi paylaşmak... …Misafir olmak işte konu…Herkese bahsetmek durumundayım senden benden bizden... Dünya’nin misafiri insanlık , dünyanın misafirperverliğine rağmen insan dünya’ya terbiyesizlik yapmaya devam ediyor. Dünyamızın değerini biliyor muyuz? Dünya’nın diğer misafirleriyle mozaikliğimizin değerini biliyor muyuz? Deneyimlerim yaklaşık 11 ülke de 4 yıldır sürüyor. Sizlere bu konu ile alakalı her insan’da farklı tecrübeler aktarabiliri...

Uzak İlişki

Resim
En temelden başlarsak aslında kimimiz için her şey birbirinin sohbetinden keyif almakla başlar, kimimiz için bir hareketle, kimimiz için belki de bir görüş etkilidir. Ama sonuç aynı değil mi sonu nedir? Ya da ne olsun isteriz? Hep yanımızda olsun , hep sesini duyalım, hep bakışalım, hep hep hep, aslında sen ben değil biz olalım yani özetle AŞK olsun isteriz. Aşk önemlidir, güzeldir, mutlu eder. Peki aşkın mesafesi ne olmalı?   -> Yakın vs. Uzak. Yakın ilişki hepimizin tercihidir, peki ya uzak ilişki. İster misiniz sevdiğiniz, aşık olduğunuz kadın/adam uzaklarda olsun. Uzaklarda çalışsın, okusun, yaşasın bunu tercih eder misiniz? Zor değil mi düşünmesi bile zor aslında. Bekara karı boşamak kolay değil mi? S evgilisi yanında olana yok canım kolay olur demek kolay tabi. Ama ben beş aydır yaşadığım ilişkinin 5’te 1’inde sevgilimin yanımda olabilme imkanıyla yaşadım. Ama ne oldu aşkımız daha da perçinlendi aslında , daha çok sevdik, daha çok özledik, daha çok bekle...

Kimsesiz Notlar

Resim
Akil zari patlamamış insanlarla dolu ortalık. Doğru ya da yanlış sorgulamadan,insanlar sadece inanmak istiyor. Merakın getireceği acıya odaklanmışlar , halbuki merak gebedir çoğu temiz başlangıçlara.İnsan kendini sorgulamaktan kaçmamalı ,sorular sorarak gelişirsin, cesarettir seni acizlikten kurtaran. İnsan tüm erdem sıfatlarının bulunduğu vücutta gelişmeli, Yırtın zarları,kirin kabukları; ve en derinde saklı en yücelikler... Konuk Yazar: Kimsesiz Notlar

Organize Türkçe Cümleler

Resim
Çok ayıp bir şey ama bir süredir konuşurken, yazarken organize türkçe cümleler kuramıyorum. Belki kafam çok dolu, belki birçok şeyi aynı anda düşünüyorum. Evet haklısın uzun zaman oldu, merhaba, çok ayıp oldu. Dedim ki madem ben organize yazılarla gelemiyorum okurların evlerine, dostlarımız Bayan psikolog ve Renee Nobiela mahlaslı yazarlarımız bize konuk oldular ve sizlerle buluştular. Bu satırları yine gurbetten yazıyorum. Şu an masamda Terranova’da yetişen bir mandalina, Ekvator’dan gelen bir muz var. Malum önümüz kış vitaminleri depolamamız lazım. Hala İstanbul’dan uzakta yeni hikayeler biriktirme çabasındayım. Çok şükür Alllah’a hayat mücadelemize devam ediyoruz. Önce bir telefon görüşmesini anlatmakla başlamak istiyorum. + Frommyperspective1710 profilime fotoğraf paylaştım gördün mü? -Aaa…Evet Gördüm, çok güzel bir fotoğraf, belki de sayfandaki en iyi fotoğraflardan… +Çok Teşekkürler, siz kıymetli dostlarımız fikirlerini söyledikçe, fotoğraf paylaşman...

Beklemeye değmez mi?

Resim
Nadasa bırakın kendinizi. Bana bu sözü çok değer verdiğim bir dostum en kötü zamanlarımda söylemişti. “NADASA BIRAK KENDİNİ”. İlk başta anlayamıyorsun ama sonradan kulaklarında çınladıkça dank ediyor. Belki de bir şeyleri anlamak, olanları uzaktan bir seyirci gibi izlemek, hissetmediğini hissetmek ve en önemlisi büyümek için zamana bırakın kendinizi. Acele hayatlar yaşamıyor muyuz zaten şu fani dünyada. “Hayat kısa kuşlar uçuyor” demiş usta şair Cemal Süreya. Sizin de bunu söylediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız hayat kısa ama hayat güzel şeyler yaşamak, anılar biriktirmek, sevmek ve sevilmek için uzun değil mi? Neden acele sevgilere, koşturmaca ile oluşan anılara veya kırmızı ışıkta beklerken bile tahammül edemediğimiz günlerin içine hapsediyoruz ki kendimizi. Ruhumuzu dinlendirmek için gemiye binip martılara simit atsak ya arada veya kulaklığı kulağımıza takıp son ses en sevdiğimiz şarkıyı dinleyerek ve sanki ruhumuz dans ediyormuşçasına yürü...