Kayıtlar

SANA İYİ GELECEK CÜMLELERİ YAZMAMI İSTER MİSİN?

Resim
Bilgisayarımdaki bir word dosyasına şu şekilde bir başlık atmışım:``Geniş bir çember tarafından etrafım sarıldı``. Belge'nin tarihi 2017 Ağustosun sonu tarihine ait. Şu anki yaşadığım yer,olaylar,bütün bu akıp gideni göz önünde bulundurduğumda, "Ağustos 2017'de değil de bu çember  Aralık 2017`de etrafımı sarmış olmasın" dedim. Gel gör ki o dosyayı da oguzhanuzun.com`da paylaşmamışım. Hafızamı zorluyorum evet bir yoğunluk vardı fakat tatsız bir yoğunlugun icinde degildim. Hoş, böyle düşündükçe insanın içini mutlu eden anıları anımsıyorum. Emin olmak için, bu konuda biraz daha ileri gidip, o dönemin fotoğraflarını karıştırmaya başladım google fotoğraflar aracılığıyla. O donemin fotograflarina bakarken, sanki fotoğrafların konustuklarini hissediyordum. Gezmek dünyada en çok sevdiğim ve vazgeçemediğim bir olay iken, bir de kendimi Polish düğününde buldum . Kısacası, beni mutlu eden bir Ağustos 2017 idi.Cunku Alijca ve Wojtek`in (Amerikada'ki en yakın ark...

THE OFFICE- İŞ DUNYASINI DİZİ YAPMANIN ALEMİ NE !

Resim
 Bu sıralar tutku denilen duyguyu sadece bir diziye atadım. 9 Sezon soluksuz izledim “THE OFFICE” dizisini. Hani böyle Ramazan’da iftar sofrasında yenilen yemek gibi düşünün… İlk yorumum her ne kadar   Türkiye’de durum komedileri pek işe yaramasa da Amerika’da her daim izleyiciye kendini izlettirmeyi başarıyor. THE OFFICE İsmi sizde iş hayatına dahil bir dizi olduğu yansıması yapabilir; evet bu dizinin içinde işlenen ana tema iş dünyası. Bu görünen kısmı. İşin içine girince; iş dünyasındaki aşıklar, absürd karakterler ve sıradışı olaylar ile dizinin yelpazesi genişleyebildiği kadar genişledi. Tabi Amerikan dizi sektöründe hiçbir başarı ödülsüz kalmaz; EMMY VE ALTIN KÜRE ile başarıları taçlandirildi.  AKLINA NEREDEN GELDİ BU DİZİYİ İZLEMEK ? Wyoming`de her gün Cosmin (oda arkadaşım) bu diziyi izliyordu. Ballandıra ballandıra anlattı. Dedim ki " Ya hu Cosmin...İş dünyasını dizi yapmanın alemi ne ! Uzaylılar ve süper güçler ile ilgili ...

BIZ NASIL 3561 KM VE OTESINE KAVUSTUK PART2- BEN YENILIKLERIN HAYRANIYIM

Resim
Birinci bölümden sonra beklenen hızla geri dönemedim. Öncelikle oguzhanuzun.com uzantımız hayırlı olsun. Kapitalist düzenin bir çarkı olmaya başlayınca bu web dünyasına girişler zorlaşıyor. Şiddetle tavsiye ediyorum. Sinop’ a giden Hamsilos koyunu kesinlikle görmeli ve yüzmeli. Yüzerken bir imam’la tanıştık. Bol ikramlı, hoş bir muhabbet gerçekleşti . Sonra ver elini Sinop cezaevi. Gerçekten çok ilginç ve ilgi çekici bir yer. Biraz gezi yazısı form-atında başladık ama şunu eklemek isterim ki; Sabahattin Ali Sinop cezaevin‘de iki yıl kalmış ve inanılmaz duygu yüklü şiirler yazmış. Peki ya diğer mahkumlar, kim bilir onlar neler yazdı kalplerine! Teyzenin yeri mantı, ben teyze yerlerinden çok kolay etkilenen biriyim. Öyle olduğuma bakmayın, hayatımda yediğim en iyi 3 mantı tabağı sıralamasında yer bulabilecek lezzet bir yerdi. Merkez kısmına gelirsek; tabi ben yorgunluktan yürüyemiyorken, umut yangın Sinop kalesini fedetti. Hedefimiz Sinop’tan Ordu-Fatsa ya gitmek. Camp...

BIZ NASIL 3561 KM VE OTESINE ULASTIK PART1-NE SINOPMUS ARKADAS 2 GUNDUR GIDEMIYORUZ

Resim
Hayatımızda her ne kadar hayatta yapmam deyip kendimizi alıkoyamadığımız ve yaptığımiz  o kadar çok fiil var ki.. Bu Karadeniz turumuzun ilk part yazısı olduğu için başlangıç cümlelerinin sona bağlanması siz sayın okuyucu da anlam karmaşası yaratabilir. Nitekim burada  hem de tam da bu yazının içerisinde  Hayatta yapmam diyeceğim fakat yaptığım  fiillerin getirdiklerini ve götürdüklerini okuyacaksınız. Sonra mı?   Kendim bile şaşırıyorum yapmış bulunduğum davranışlardan, girdiğim ortamlardan ve hoşçakallardan. Hayatta her şeyin sonunda bir veda busesi olmalı. Peki ya Başlangıçlarda ? Beni hiçbir koşulda bu yolculukta yanlız bırakmayan Koçero Umut'a sevgilerle başlayalım. Sabahları güzellik uykusunu alan yeni neslimiz, günden güne uyanma saatini erkene çekmeye başladı.18 ağustos 2016 sabahı 06.40'a kurulan bir alarm var ki uçsuz bucaksız masmavi denizlere, yemyeşil yaylalara açılanından. Çadırlar,matlar,çantalar...inanılmaz bir Karad...

KALELER VE ATLAR

Resim
3 Haziran 2016 (Eskişehir- Güzel İstanbul YHT) Bu bölümü not defterimden direk olarak aktarıyorum. Geride kalan çok şey var. Hallolur diyorum, herkese rağmen, her şeye rağmen. Hayat bir maraton, kulvarları ve dönemeci bol.   +(Hello can you hear me now ?) 11 Temmuz 2016 (Kadıköy) Kazanmak için ne kadar çabaladıysan gene de başarısız olacaksın masasındayız. Etrafta güzel ablalar dolaşıyor. Güneş'in açısı dik , ben diyeyim 90 sen anla 85. Hobiler falan konuşuluyor ama masada ağır bir ali-ağaoğlu kokusu var. Dün TRT'de izledim deyip gülümsedim arkadaşlara. (Hello from other side.) 15 Temmuz 2016(Türkiye) Çok üzüldük. Güzel günler göreceğiz mi bilmiyorum, güneşli günler görüp, motorları maviliklere sürer miyiz ? Çok üzüldük . Hala ayaktayız. (Battlestar galactica 2016) 20 Temmuz 2016 (Üsküdar) Felsefe den uzaklaştığım gecedir çünkü şüphe  edilerek başlayan düşünme yolculuğundaki her şey yine şüphe edilemeyen en son düşünceye dönüyor. 27 Temmuz 2016(Üskü...

NİSAN ETKİSİ

Resim
 Tarihler 19  Mart 2016 idi. İstanbul yine saldırı altındaydı.        Unutuyoruz ya her şeyi; Bize dışarıdan içerisinin nasıl göründüğüne dahil bir bilgi paylaşımı hazırladım.  Bu durumlara sebebiyet veren bizler artık daha iyi düşünmeli , daha iyi karar vermeli , ötesine düşünerek yaşamalıyız.   Genellikle nisan aylarında hep tiyatro festivalinden bahsederdim(www.sanalkoseyazarlari.blogspot.com) Fakat Sahnede Wojtek ve Alijca dan gelen bir mektup var.  İlk mektup çevirimdir. İğneyi kendimize,çuvaldızı başkasına batıralım.    Sevgili arkadaşım!   Sana Türkiye yapacağımız ziyaret alakalı bir mektup yazmak istedik. Poznan'dan Istanbul'a uzanan bir dostluk eli gibi düşün.   Bu bizim için gerçekten çok zor.  Şubat ayında Türkiye'deki terörist saldırılardan sonra, kesin olarak, bu konuda çok uzun bir süredir,  düşünüyorduk. Türkiye'den sonra AB'nin Başkenti olan Belçika da yaşa...

Bitirdin bizi Oğuz ya!

Resim
“Bitirdin bizi Oğuz ya!” "Siz hiç bir kuyudan su içtiniz mi ?" "Sizi bitirenler kim ?" İkaz Işıkları yanıyor ama hala takmamışsınız kemerlerinizi!      Kapıların yüzüme kapandığı bir dönemden sesleniyorum. Burası derin bir kuyu. Yukarıda ışık tutan üç beş kişi kalmış. Nefes almak çok güç. Bu kuyu eskiden düştüğüm kuyulara hiç benzemiyor.     Gelin bu kuyuya nasıl düştüğümü , sizin nasıl düşmeyeceğinizi size anlatayım. (düşmekten kendinizi koruyacağınızı)      Serhat başkanın; “Bitirdin bizi Oğuz ya!” cümlesi ile başlayalım. Serhat mı? Poetika Tiyatro Topluluğu`nun “Onursal başkanı”...     Halı saha maçındayız. Stoper ( Savunmanın ortasında görev yapar ve rakip takımın hücum oyuncularının topu ağlarla buluşturmasını engeller) konumunda iyi oynayamadığımı bildikleri halde bu rolü benim üstlenmemi istediler. Yapmayın etmeyin de...