KALELER VE ATLAR
3 Haziran 2016 (Eskişehir- Güzel İstanbul YHT)
Bu bölümü not defterimden direk olarak aktarıyorum.
Geride kalan çok şey var. Hallolur diyorum, herkese rağmen, her şeye rağmen.
Hayat bir maraton, kulvarları ve dönemeci bol.
+(Hello can you hear me now ?)
11 Temmuz 2016 (Kadıköy)
Kazanmak için ne kadar çabaladıysan gene de başarısız olacaksın masasındayız. Etrafta güzel ablalar dolaşıyor. Güneş'in açısı dik , ben diyeyim 90 sen anla 85. Hobiler falan konuşuluyor ama masada ağır bir ali-ağaoğlu kokusu var. Dün TRT'de izledim deyip gülümsedim arkadaşlara.
(Hello from other side.)
15 Temmuz 2016(Türkiye)
Çok üzüldük. Güzel günler göreceğiz mi bilmiyorum, güneşli günler görüp, motorları maviliklere sürer miyiz ? Çok üzüldük . Hala ayaktayız.
(Battlestar galactica 2016)
20 Temmuz 2016 (Üsküdar)
Felsefe den uzaklaştığım gecedir çünkü şüphe edilerek başlayan düşünme yolculuğundaki her şey yine şüphe edilemeyen en son düşünceye dönüyor.
27 Temmuz 2016(Üsküdar)
Saat 16.50 ananem karşımda oturuyor. Midem kazan kaldırıyor. Ateşim 38 . Sınav sonucumu bekliyorken ananeye bir soru sordum;
+Anane geldin 80 yaşına hayattan şunu öğrendim dediğin bir cümle, bir konu var mı ?
Pomak gözleriyle bana baktı,bıkkınlık hat safhada.
"Ben bir şey bilmiyorum çocuğum " dedi.
O an düşündüm ki Ananemin Maşallahı var. Belki de hala öğreneceği çok şey var derken ŞAK sonuç açıklandı.
Sonuç satranç tahtasında Kalelerimi ve Atlarımı kaybettiğimi söylüyordu.
Sonrasında mı ne yaptım ?
Şükür etmeye devam. Yağmura devam. Üzülmeye devam ama şükretmeye de devam.Mobil yolla ayağa kaldırmaya çalışan çok. Belki daha kötüsü de olabilirdi diye avutuyorum kendimi. Yine de bin şükür sadece kaleleri ve atları kaybettik.Tabi kendimizi de kaybetmiş olabiliriz.
Kurum insaflı yine İstanbul 7 tepe ama 3 el havaya attılar bir tane de bacağıma sıktılar. Sonra hadi bakalım kalk ayağa kalkabilirsen.
Bu yollar neler getirecek , neler götürecek bekleyip göreceğiz.
Hep insan biriktirmeye çalışan biriyim, ötekileştirmeden seviyorum.
Ama "Yav he he" cümlesini söylemem gereken o kadar kurum ve kişi var ki...
Nefes alıyorum hala
(Elimde kalan bir çocuk şakası : "Amca emin misin sana şaka yapmışlardır")
Esen kalın.
Bu bölümü not defterimden direk olarak aktarıyorum.
Geride kalan çok şey var. Hallolur diyorum, herkese rağmen, her şeye rağmen.
Hayat bir maraton, kulvarları ve dönemeci bol.
+(Hello can you hear me now ?)
11 Temmuz 2016 (Kadıköy)
Kazanmak için ne kadar çabaladıysan gene de başarısız olacaksın masasındayız. Etrafta güzel ablalar dolaşıyor. Güneş'in açısı dik , ben diyeyim 90 sen anla 85. Hobiler falan konuşuluyor ama masada ağır bir ali-ağaoğlu kokusu var. Dün TRT'de izledim deyip gülümsedim arkadaşlara.
(Hello from other side.)
15 Temmuz 2016(Türkiye)
Çok üzüldük. Güzel günler göreceğiz mi bilmiyorum, güneşli günler görüp, motorları maviliklere sürer miyiz ? Çok üzüldük . Hala ayaktayız.
(Battlestar galactica 2016)
20 Temmuz 2016 (Üsküdar)
Felsefe den uzaklaştığım gecedir çünkü şüphe edilerek başlayan düşünme yolculuğundaki her şey yine şüphe edilemeyen en son düşünceye dönüyor.
27 Temmuz 2016(Üsküdar)
Saat 16.50 ananem karşımda oturuyor. Midem kazan kaldırıyor. Ateşim 38 . Sınav sonucumu bekliyorken ananeye bir soru sordum;
+Anane geldin 80 yaşına hayattan şunu öğrendim dediğin bir cümle, bir konu var mı ?
Pomak gözleriyle bana baktı,bıkkınlık hat safhada.
"Ben bir şey bilmiyorum çocuğum " dedi.
O an düşündüm ki Ananemin Maşallahı var. Belki de hala öğreneceği çok şey var derken ŞAK sonuç açıklandı.
Sonuç satranç tahtasında Kalelerimi ve Atlarımı kaybettiğimi söylüyordu.
Sonrasında mı ne yaptım ?
Şükür etmeye devam. Yağmura devam. Üzülmeye devam ama şükretmeye de devam.Mobil yolla ayağa kaldırmaya çalışan çok. Belki daha kötüsü de olabilirdi diye avutuyorum kendimi. Yine de bin şükür sadece kaleleri ve atları kaybettik.Tabi kendimizi de kaybetmiş olabiliriz.
Kurum insaflı yine İstanbul 7 tepe ama 3 el havaya attılar bir tane de bacağıma sıktılar. Sonra hadi bakalım kalk ayağa kalkabilirsen.
Bu yollar neler getirecek , neler götürecek bekleyip göreceğiz.
Hep insan biriktirmeye çalışan biriyim, ötekileştirmeden seviyorum.
Ama "Yav he he" cümlesini söylemem gereken o kadar kurum ve kişi var ki...
Nefes alıyorum hala
(Elimde kalan bir çocuk şakası : "Amca emin misin sana şaka yapmışlardır")
Esen kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder